Page 3 - Vocabulary_kitap-1 unit web edition
P. 3

PREFIXES and

                                                                                 SUFFIXES




               PREFIX            TURKÇE ANLAMI                           ÖRNEKLER
                                                        precaution: önlem
                                                        predecessor: ata, ced
          pre-             önce
                                                        prehistoric: tarih öncesi
                                                        prejudice: ön yargı
                                                        proclaim: ilan etmek
          pro-             tarafında, destekleyen       pro-democracy: demokrasi taraftarı
                                                        pro-business: ticareti destekleyen

                                                        reconsider: tekrar düşünmek
          re-              tekrar                       redo: yeniden yapmak
                                                        rewrite: yeniden yazmak
                                                        semi-circle: yarım daire
          semi-            yarı
                                                        semi-final: yarı final
                                                        submarine: denizaltı
          sub-             altında
                                                        subconscious: bilinç altı
                                                        television: televizyon
          tele-            uzaktan
                                                        telepathy: uzaktan hissetme
                           karşıdan karşıya             transatlantic: atlantik okyanusu geçiş
          trans-                                        transcontinental:bir kıtayı geçiş
                           başka bir yere
                                                        transplant: nakil

                                                        ultrasound: duyulamaz çok yüksek ses
          ultra-           aşırı
                                                        ultra-modern: son derece modern
                                                        unacceptable: kabul edilemez
          un-              tersi, değil                 uncommon: nadir
                                                        undo:bağlı bir şeyi açmak

                                                        underdeveloped: az gelişmiş
          under-           daha az, altında
                                                        underestimate. hafife almak
                                                        update: güncel hale getirmek
          up-              artırmak, yükseltmek
                                                        upgrade: daha güçlü, verimli yapmak
















                                      www . englishexampoint .com                                     3
   1   2   3   4   5   6   7   8